RTÜK KARARLARININ YARGISAL DENETİMİ

rtük kararları yargısal denetimi

RTÜK KARARLARI YARGISAL DENETİME TABİ MİDİR?

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Anayasa ve Kanunla teşekkül etmiş düzenleyici ve denetleyici bir bağımsız otoritedir. Radyo ve Televizyon Yayınlarının denetimini 6112 sayılı Kanunda kendisine verilmiş yetki çerçevesinde yapan bir kurumdur.

RTÜK TARAFINDAN MEDYA KURULUŞLARINA UYGULANAN YAPTIRIMLAR NELERDİR?

RTÜK’ün sahip olduğu yetkilerden birisi de Kanun’un 32’nci maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan hüküm ile öngörülen yaptırım uygulama yetkisidir. Anılan hüküm kapsamında RTÜK, 6112 sayılı Kanun hükümlerine göre idari para cezası veya idari tedbire karar vermeye yetkilidir. RTÜK’ün uygulayacağı yaptırımlar, 6112 sayılı Kanunun 32’nci ve 33’üncü maddelerinde düzenlenmiştir. 6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin birinci fıkrasında, “(1) Bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayınının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden yüzde beşine kadar idari para cezası verilir.” hükmü yer almaktadır. Bu idari para cezası ile birlikte idari tedbir olarak ihlalin konusunu oluşturan program yayınının beş kere kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ise ihlalin konusunu oluşturan programın katalogdan çıkarılmasına karar verilebileceği gibi sadece idari para cezası müeyyidesinin uygulanmasına karar verilebilir ya da sadece program yayınının beş keze kadar durdurulmasına veya isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlal konusu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilebilir. Görüldüğü üzere, burada RTÜK’e sadece idari para cezası ya da sadece idari tedbir veya bu ikisini birlikte uygulama hususunda takdir yetkisi tanınmıştır. Buna ek olarak, 6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan, “8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, yayın lisansının iptaline karar verilir. 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden ongüne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir. 6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan, “Yayın lisansı verilmesi için bu Kanunda aranan şartlardan birinin kaybedilmesi ile 6’ncı maddenin beşinci fıkrasında düzenlenen yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, ilgili medya hizmet sağlayıcı kuruluşa bu şartı yerine getirmesi için otuz günlük süre verilir. Verilen süreye rağmen şartı yerine getirmeyen kuruluşun yayınları üç ay süreyle durdurulur. Bu süre zarfında şartın yerine getirilmemesi halinde ise, ilgili kuruluşun yayın lisansı iptal edilerek kanal ve frekans kullanımına son verilir” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu hükümde lisans şartlarından birini kaybeden veya 6’ncı maddenin beşinci fıkrasında düzenlenen, künye, iletişim ve adres bilgileri ile kayıtlı elektronik posta adresi bilgileri ile kayıtlı elektronik posta adresini izleyici temsilcisinin adını ve iletişim bilgilerini Yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde RTÜK’e bildirme ve internet sitesinde yayınlama yükümlülüğünü ihlal eden kuruluşlara öncelikle bu yükümlülüklerini yerine getirmeleri için otuz günlük süre verileceği, bu sürenin bitiminde anılan yükümlülüğü yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar hakkında ise üç süreyle yayın durdurmadan başlayan ve yayın lisansı iptaline kadar giden kademeli bir yaptırımın uygulanacağı öngörülmüştür.

Diğer yandan 6112 sayılı Kanun’un 33’üncü maddesinin izinsiz olarak faaliyetlerine devam eden yayın cihaz ve tesislerinin RTÜKtarafından mühürlenerek kapatılacağı öngörülmüştür. Kanun’un 33’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hüküm ile lisans tipi dışında yayın yapan ve izinsiz verici tesis eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşların RTÜK tarafından uyarılacağı ve uyarıya rağmen izinsiz yayına devam edenlerin, RTÜK tarafından mühürlenerek kapatılacağı öngörülmüştür.

Bu bağlamda 6112 sayılı Kanunda 32’nci ve 33’üncü maddelerindeki düzenlemeler dikkate alındığında medya hizmet sağlayıcı kuruluşların ağır yaptırımlarla karşılaşmaları, onları zor durumda bırakabilecek hatta tamamen yayıncılık faaliyetlerini sona erdirmelerine neden olabilecektir. İşte bu noktada RTÜK kararlarının denetiminin ne şekilde yapılacağı sorusu akla gelmektedir.

RTÜK KARARLARINA KARŞI BAŞVURULACAK MERCİİ NERESİDİR? YAPILACAK BAŞVURU SÜREYE TABİ Mİ?

Bilindiği üzere; Anayasa’nın 125. maddesinin birinci fıkrasında, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda 6112 sayılı Kanunda “İdari Yaptırımlar” başlıklı 32’nci maddesinin 9’uncu fıkrasında “Bu Kanun hükümlerine göre verilen idarî yaptırım kararlarına karşı 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre yargı yoluna başvurulur. Ancak, idare mahkemesinde dava, işlemin tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde açılır. İdare mahkemesinde iptal davası açılmış olması, kararın yerine getirilmesini durdurmaz” hükmüne yer verildiği üzere; RTÜK’ün keyfi ve kanuna aykırı olarak uyguladığı idari yaptırım kararlarına karşı 15 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde işlemin iptaline ilişkin dava açılabilir. Ancak iptal davası her ne kadar RTÜK kararının yerine getirmesini durdurmuyor olsa bile, idare mahkemelerinde iptal davası açılırken Yürütmenin Durdurulması istemli dava açılması yayıncı kuruluşlarının mağduriyet yaşamasının önüne geçilebilmektedir.

Ayrıca Medya hizmet sağlayıcı kuruluşların RTÜK’ e bildirdiği kayıtlı elektronik posta adreslerini faal tutmaları dava konusu olacak idari yaptırım kararlarının tebliğ edilmesi için önemlidir. Diğer yandan medya kuruluşları RTÜK’e bildirdiği elektronik posta adreslerini faal tutmaz veya değiştirip ilgili kuruma bildirmezse, bu durumda RTÜK kendi sisteminde kayıtlı elektronik posta adresine tebliğ yapacak ve bu tebliğ geçerli olacaktır. Bu nedenle dava açma süresinin kaçırılmaması için de bu husus önem arz etmektedir.

Cevap bırak

WeCreativez WhatsApp Support
Bize her şeyi sorabilirsiniz!
👋 Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?